Rise of the Ronin İnceleme 2024
Rise of the Ronin İnceleme 2024 ile karşınızdayız. En fazla beklenen oyunlardan olan Rise of the Ronin İnceleme ile alakalı detayları sizlere anlatalım. Ronin’in Yükselişi, Japonya’da Tokugawa Şogun yönetiminin son dönemine, kapalı sınırların yavaş yavaş açılmaya başladığı döneme götürüyor. Yavaş yavaş sınırdan içeriye giren Batı etkisinin bir sonucu olarak ilim, bilim ve ahlûk yabancılarla birlikte ülkeye yayılmaya başladı.
Aşırı vatanseverler bu durumu Şogun’un ihaneti olarak görmüşler ve samurayla başkaldırmışlar. Şogun kuvvetleri, yabancıların ülkelerini işgal etmesini engellemeye çalışırken içeriden samuraylarla savaşmak zorunda kaldı. Bu, olayların gerçek yüzü. Bu noktada hikayemiz başlar.
Rise Of The Ronin İnceleme 2024
Hikayemiz, yıkımdan sağ kurtulan iki çocuğu anlatıyor. Her birini kendi ellerimizle oluşturduğumuz bu çocuklar, Şogun karşıtı bir grubun himayesinde yetişti ve suikastlerde ustalaştı. Saklı Yalım ikizleri olarak, birbirine bağlı ve tek bir kişi gibi yaşayıp mücadele eden ülkeye demir atmış kara gemilerden birine gittiğimiz son görev kaderimizi değiştirir. Gemide zorluklar yaşarken kardeşimiz kendini feda eder ve biz de kaçmak zorunda kalırız.
Kaçıyoruz ama karakterimiz rahat duramaz ve kardeşimizin hayatta olduğunu düşündüğümüz için yola çıkmayı düşündüğümüz sırada köye bir saldırı gelir ve bize aramamız için bir fırsat verir. Bizim başladığımız yer olan Yokohama, kardeşimizi bulmak için ipuçları almak için önce Şogun karşıtı kuvvetlerle, ardından da destekçilerle buluştuğumuz yerdir.
Team Ninja’nın Nioh serisi, tarihi olayları ve karakterleri muhteşem bir şekilde aktarma yeteneğine sahiptir. Bu sefer doğaüstü olayları bir kenara çekip, gerçek dünyaya daha yakın bir yapı üzerinden ilerlediler ve sonuç harika. 1860’lı yılların Japonya’sını en gerçekçi şekilde anlattılar ve kendi yorumlarıyla yönlendirdiler.
Bu, hikayenin Nioh serisinin en başarısız noktası olarak kabul edilebilir. İki dakika önce çay içerken cebinde saat yerine bir kedi taşıyan bir ninja gelip konuşuyor, sonra sake içiyor ve ekran kararıp geri geldiğinde düşmanlarla dolu bir köyde bulduk. Bu sefer hem olaylar doğru anlatılıyor hem de konuşmalar daha anlamlı. Doğaüstü etmenlerin olmaması da bizi daha gerçekçi bir hikayeye yönlendiriyor.
Hikayede yaptığımız seçimler, olayların nasıl gelişeceğini etkiler. Bazı durumlarda, “diğerini seçsem ne olurdu” diye düşünmeden duramıyorsunuz. Merak etmeyin, oyuna baştan başlamanıza gerek kalmadan deneyebileceğiniz iyi bir yöntem buldular. Hikayenin başlangıcında kardeşimizi bulmak için çok fazla politikaya giriyoruz, bu da bizi biraz rahatsız ediyor ama olayların ilerledikçe karakterlerle bağlantı kurmanın neden önemli (ve seçimimize göre üzücü) olduğunu anlıyoruz.
Samuray’ın Yolunu Belirlemek
Rise of the Ronin, açık dünya oyunu olmasına rağmen bir Team Ninja oyunu ve dövüş sistemini Team Ninja ile uyumlu hale getirecek kadar detaylı hale getirerek bunu kanıtlıyor. Sizin için çeşitli silah seçenekleri ve bu silahların nasıl kullanılacağını değiştiren stiller mevcuttur. En başta değilsiniz de daha sonra açılıyorlar. Karşı Çakım olarak da bilinen Karşı Çakım, düşman saldırılarını uygun zamanda savuşturarak geri püskürtüyor, rakibin dayanıklılığını düşürüyor ve dayanıklılığı sıfıra vardığında kritik saldırı yapıyorsunuz. Wo Long’un dövüş sistemi, Nioh ve hatta Sekiro ile aynı mantıkta aslında. Nioh’un izleri de açıkça görünüyor, ancak oyuncular bunun oyuncular için çok fazla olduğunu düşünmüş olabilirler.
Baştan söylemek gerekirse, ilk on iki saat boyunca oyunu Nioh gibi oynamaya çalıştığım için çok zorlandım. Mükemmel zamanlama yapmaya çalışıyorum, karşılık veremiyorum, taş-kağıt-makas sistemini yanlış kullanıyorum vb. Gerçekten de, oyunun açıklamalarını okumadan en yüksek zorlukta Nioh gibi oynamaya çalıştım. Sabri Erkan Sabancı (Agun) ile konuştuktan sonra farkına varıp performansımı iyileştirdim. Sistemin daha basit hale getirilmesiyle oyun da daha kolay aktı. Hikaye bossları, yan görevleri tamamlayıp haritaları %100 yaparak ilerlediğinizde, zorluk ayarı dengesiz.
Bu oyunda, Nioh’un stance sistemini silah stilleri ile uyumlu hale getirdiler. Taş-kağıt-makas mantığına göre, her silah stili rakibin silahına ve stiline göre avantajlı veya dezavantajlı oluyor. Ağır saldırı tuşunu kullanarak rakibin saldırısını uygun zamanda yakalayabiliriz. Bu nedenle, savuşturmayı kaçırsak bile bloklama olmayacak. Blok için özel bir tuş var. Hem blok hem de savuşturma sistemlerine alışmak biraz zaman aldı ama alışınca çok daha kolay.
Dövüşlerde rakibe Karşı Çakım kullanmak, onları daha hızlı alt etmenize yardımcı olur ve oyun, önce daha güçlü rakibin peşinden gitmenizi sağlar. Kalabalık bir grup askerle savaşırken ilk önce güçlü bir rakibi öldürürseniz, daha düşük rütbeli askerler paniklenir ve dayanıklılık seviyeleri düşebilir, hatta tamamen sıfırlanabilir. Bunun için mücadele sırasında rakibi devirip bir baş hafifletme yetenekleri bile kullanabilirsiniz.
Beklediğimden çok daha güçlü ve gizliliğe sahiptir. Yine de güçlü rakipleri tek bir saldırıyla yok edemiyorsunuz, ancak yanınızda ekip arkadaşlarınız (NPC veya oyuncu) varsa, hepiniz gizli bir şekilde saldırıp rakipleri hızla yok edebilirsiniz. Düşmanların görüş mesafesi o kadar düşük ki, on adım ötede büyük kılıcı ile arkadaşının kafasını kestiğim haydut ateşin başında içkisini yudumlayıp “Karşıda ne oluyor?” diye sormaz bile. Dark Souls gibi bir şey olsa, haritanın öbür ucundan gelecekler. Dövüşte de yapay zeka zayıftır, özellikle üç kişilik bir grup düşman karşısında kaos yaratır. Boss dövüşleri, en yüksek hasar verene odaklandığından, bazen hata yapmaya çok müsait durumlar yaratır.
Diyoruz ki, savaş sırasında karakter değiştirme, kalabalık ortamlara dalıp olay çıkarma, Karşı Çakım ile düşmanları kolayca yenme ve daha fazlasını yapabiliyoruz ama oyun yine de çok zor. Bununla birlikte, normal bir aksiyon oyununa göre daha eğlenceli dövüşler ve tatmin edici bir zorluk var.